Sayfalar

23 Aralık 2017 Cumartesi

UÇAK KAÇIRMAK BİR SANATTIR!

                                                                       
Burada elbette ki uçağı kaçırıp içindekileri rehin almaktan bahsetmiyorum. Bir şekilde vaktinde binemeyip uçağı gideceğin yere sensiz yollamak şeklindeki olaydan bahsediyorum.

Yalnız öyle 'Ay trafiğe takıldım uçağa yetişemedim' şeklindeki kaçırmalar benim için fazla sıradan. Eğer uçak kaçırcam diyorsan bunu bir sanata, bir maceraya çevirmelisin. En önemlisi hikayeyi mutlu sonla bitirmelisin. Bu dediğimi elinde olmadan 2 kere başarmış bir insan olarak birşeyler karalama hakkını kendimde buldum.

Efenim ilk uçak kaçırma tecrübemi 2014'te yaşadım. İş seyahati sebebiyle gittiğim Londra'dan vatanıma dönüyordum. Tabi o dönem Denizli'de yaşıyorum, mecbur İstanbul aktarmalı geliyorum. THY uçağı Londra'dan 10-15dk falan rötarlı kalktı ama tam inmesi gereken saatte İstanbul'a indi. Tabi ben de her insan gibi yaldır yaldır Duty Free'ye koştum. O zamanlar Dolar böyle coşmamış tabi, Duty Free'den bir şey aldığında gerçekten daha ekonomik olabildiği günlerdi. Bir daha o günleri görür müyüz bilmem. Neyse ben orada 'Ay anama bilmemne marka rimel alayım, babama viski alayım, kendime de kilo kilo çikolata alayım' diye dolanırken kendimi kaybedivermişiiiiiim :) Sonra saate bi bakarım ki koşsam ucu ucuna yetişebiliyorum. 

Sonra geldim bi baktım kapıda kimse yok. Hobareeey. Bir görevli buldum dedim durum bu, millet nerde daha var uçağın kalkmasına. Meğer milleti shuttle'a koyup uçağa götürmüşler. 'Kapı kapandı hanımefendi' diyorlar bana. Saat akşam 8-9 civarı. Ben ertesi günü işe gitmeliyim. Uçak parasını şirket ödedi. Kaçırdığımı duyarlarsa rezalet! 

Tabi benim sinirler bozuldu, gözler hemen musluk gibi tabi. Sonra bir yere yönlendirdiler beni. Adam uçuş numaramı kontrol etti dedi ki 'Sizin uçak Londra'dan rötarlı kalkmış o yüzden sizin biletinizi biz değiştiriyoruz. Sabah saat 7'deki uçağa alalım sizi isterseniz.' E güzel tabi isterim de o saate kadar ne yapıcam burda? Otelde kalabilirsiniz diyor bana. Ulan nerden bulcam ben burda oteli? Oraya nasıl gidicem? Oradan sabah uçağı için nasıl gelicem? Sonra ağzından bal damladı adamın ve dedi ki "Otelinizi biz ayarlıyoruz. Sizi götürüp getiricez." Hah dedim şöyle ol canımı ye. 

Neyse sonra servis geldi aldı benim gibi birkaç saftiriği gidiyoruz. Diyorum ki içimden 'Sonuçta THY bu, kötü bir yere götürmezler heralde'. Derkeeeeeen bi otelin önüne yanaştık. Kafayı kaldırıp bakarsın otelin adına ve dersin ki 'Ohannes'. Bildiğin Marriott Hotel'e getirmişler. Oy yeah beybi dedim, ne kadar da şanslıyım. 

Kıssadan hisse gençler, THY ile bağlantılı uçuşumuz varsa ve ilk uçak rötar yapıyorsa ikinci uçağı kaçırıyoruz ;)

Gelelim 2. olayımıza. Bu da daha yenice olmuş bir olaydır ve daha farklı bir hikayesi vardır. Ve evet yine sonunda bir tüyo var ehe ;) Ama bu sefer uçak firmasının adını bir sebepten ötürü vermiycem. 

Bu sefer de İstanbul'dan Bodrum'a gidiyorum bir Cuma günü. İşten izin almışım uçak saati normale göre biraz daha erken olduğu için. Koştura koştura (Koştursan bile 2 saat sürüyor yol) havaalanına gitmişim. Bakmışım ki yine uçakta rötar var 25dk kadar ve yeni saati 18:40 olmuş ben de kapıya gidip oturmuşum bari kitap okuyayım da vakit geçsin peşindeyim. Kapıya geçip oturmaya başladığımda saat 17:40 falandı. Neyse ben kitap okurken baktım ki gözler kapanıyor, dedim ki azcık gözleri dinlendireyim. Koydum montu başımın arkasına, bir güzel yayıldım. O koltuk da nasıl rahatmış anacım ben bir uyu.....işte öyle güzel uyumuşum ki gözlerimi açtığımda saat 18:46 idi ve etrafta hiç kimsecikler yoktu. Bildiğin kimse yok etrafta! 

Gördüğüm ilk görevliye koştum dedim durum bu ben delilerce uyumuşum şu nolu uçalktaydım ben. Dedi ki o uçak 15dk önce kalktı. Uçak gitmiş almadan beni. Beni beni Bihterini! 
İki şeye çok kızdım: 
1- Ben ki her sabah 06:30'da saat 'dınnn' dediği anda ayağa fırlayan ve anında ayılabilen insanım, şuracıkta nasıl böyle ölü gibi uyudum??
2- E be yetkili abiler uçağa herkesi almışsınız. Baktınız ki 1 bayan yolcu eksik ve hemen orada ağzı açık uyuyan bir safaroz var niye gelip bi dürtmediniz? 

Ben tabi mizaç olarak bağırıp çağırabilen bir insan olmadığım için 'Ama neden kimse anons etmedi niye uyndırmadılar' şeklinde ellerim titreyerek sitem ederken çocuk halime acımış olacak ki 'Neyse o uçak kalktı artık biz ne yapabiliriz ona bakalım' diye beni yatıştırmaya çalıştı. Sonra baktık 3 saat sonra bir uçak daha var ve sadece tek gidiş 350TL!!! What the fuck yani sanki yurtdışına uçuyorum. Alt tarafı Bodrum la! Yaz mevsimi de değil neden böyle??! 

Sonra çocuk "Ben bi katakulli yapıcam umarım işe yarar." diyip bir yeri aradı. "Merhaba. Yolcularımızdan biri kapı numara değişikliği anonsunu duymamış yanlış kapıda beklemiş. Kendisini bir sonraki uçağa alabilir miyiz"

Allah tuttuğunu altın etsin çocuk valla az dua etmedim sana. Adını da unuttum isimsiz kahraman olarak kaldın :) 

Buradan çıkarılması gereken dersi de çıkarsınız diye düşünüyorum beybiler. 

P.S. Yorumlara verdiğim cevaplarda 'Yeni yazı yakında geliyor' diyip 1 yıl sonra yazı yayınladığım için utanıyorum. Ama aklıma konu gelmiyo kiiiii :F

XOXO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder