Sayfalar

7 Ağustos 2016 Pazar

10 Parmakta 10 Marifet Olmamasının Faydası Nedir?


            ‘Yazıya nasıl başlasam’ diye beyaz sayfaya boş boş bakmak deja vu’nun hasını yaşattı sağolsun. İlkokuldan beri ‘İlk cümleyi bi yazsam gerisi gelecek’  diye yarım saat kıvranıp son 15dk Allah ne verdiyse yazarak paçayı kurtarırdım. O zaman tabi sınavdasın zaman kısıtın var, beyin daha hızlı çözüm buluyordu. Şimdi o da olmayınca güzel beynim ‘kasma kendini daha çok var yeaa, düşünürüz bi ara’ moduna geçti. Dolayısyla ben de 3 gündür bir beyaz sayfaya bakıyorum, evet. 

‘Edebiyat parçalamak’ denen şey bende yok. Hiçbir zaman da olmadı. Sanat, şiir, resim vs. sözel zekamın daha baskın olduğunu düşünmeme rağmen bende kör kalmış konular. Kitap okumayı çok severim ama dünya klasiklerinin hepsini yutmadım. Neden? Çünkü çok yanlış kitapla başlamışım okumaya. Sevgili Madame Bovary, adı batasıca, buradan sana sevgilerimi(!) yolluyorum. Kadının mutsuzluğu, tripleri o kadar boğdu ki beni, dedim benim derdim kendime yeterdi lanet olsun bu ne?! Halbuki Cin Ali serisi öyle miydi? O kıl tipli çocuk her daim çok mutlu, hep çok pozitif!

Şiir desen, yine çok severim ama zayıf hafızam sağolsun hiçbir şiiri hatırlayamam, şiiri hatırlasam şairini hatırlayamam.  Şiir yaz deseler benden çıkacak olan en iyi şiir şudur:

                Bahçelerde maydonoz,
                Bu ne biçim lacivert,
                Annemi çok seviyorum,
                Yaşasın cumhuriyeRt!

Resim desen, o garip şekillerden ‘Burada ressamın iç sesinin tuale derin yansımalarını görüyoruz. Ekspresyonizmi ve sürrealizmi bir arada kullanması gerçekten çok hoş.’ yorumunu asla çıkartamam. Bana kalırsa nedir? ‘İşte sarı var, mor var. Şurdaki üçgen sanki değil mi?’ Budur.  Ya Allah aşkına şu resme bakınca ne anlam çıkarılmalı? 'Kadının sürrealist hayattaki yeri' diye yazmışlar. Ben gördüm ‘Bismillah!’ dedim bu bildiğin insan avına çıkmış kafası olan bedensiz hayalet! Bu resimden anlam çıkartılmaz, bu resimden ürkülür.

WTF!

 He çok biliyosun madem al eline kalemi o zaman sen yap desen onu da beceremem çöp adamı zor çiziyorum. Gerçi bir dakika yine de kendime çok haksızlık etmemeliyim. İlkokul 1, 2 ve 3. Sınıflarda okul çapında yapılan resim yarışmasına girmişliğim ve 1., 2. ve 3. olmuşluğum var. Pekiiiii bu beceriksizlikle bu başarı nasıl elde edildi? Şöyle ki, açıkcası 1. ve 3. olduğum yarışmaları hatırlamıyorum ama bir şekilde iyi bir şeyler çiziktirmişim belli ki. Ama 2. olduğum  ’24 Kasım Öğretmenler Günü’ konulu resim yarışmasında yine beyaz kağıda boş bakma seansı içindeyken farkettim ki bu bakışma bitecek gibi değil, akla bir şey gelmiyor. İnsanoğlu bu durumda ne yapar? Kopya çeker tabi ne yapacak! Dedim kızım bak şu öndekinin kağıdına ne çizmiş, yoksa boş kağıt verip çıkacaksın burdan; resim yarışmasından boş kağıt verip çıkan dünya çapındaki ilk mal olacaksın. 

Bu fikirle yeteri kadar güdülenince baktım çocuk güzel fikir bulmuş, Atatürk’ü yazı tahtasının önünde çizmiş (şu bildiğimiz fotoğraf işte ama bana pek denk gelmemiş demek ki) dedim tatava yapma çiz aynısını geç! O yarışmada beni 2.seçen güzide jüriye teşekkürlerimi sunuyorum.  


Peki öteki çocuğun resmi kaçıncı oldu? Ehehe hani sınavda kopya verdiğin adam seni gerçer ya...



Şarkı dağarcığım çok geniştir ama söyleyeyim desem sesim güzel değil. Çok iyi müzik kulağı vardı müzik aleti çalalım dedik bir sürü aksilik oldu o da öyle kaldı. Velhasıl diğer seçenekler de bu şekilde elenince dedim ki düz yazı yazayım. Zor bir şey değil (ilk cümleyi yazana kadar), konuşur gibi yaz işte. Buradan hareketle ben de Menelwe mahlasıyla, halihazırda 1 blogger’a daha ihtiyacı olmayan blog dünyasına adım atmış bulunmaktayım. Bana bu fikri aşılayan ve cesaret veren biricik Urich’e çooook teşekkür ederim.
Ha bu arada, 10 parmağımda 10 marifet olsaydı belki yazı yazmaya sıra gelmeyecekti. Dolayısıyla da dünya benim gibi bir yazardan mahrum kalacaktı. (Gülme. 10 sene sonra tekrar görüşelim. Wait'n see!) Yazının ana fikrini de söyledim, okuyucuya düşünecek bişy bırakmadım. Burası YGS değil, burda kasmaca yok.

See you soon fellows!



2 yorum:

  1. Uzun zamandır yazmamışsın. Keşke yazsan. Bir şeyleri anlatışını çok sevdim. Alışveriş listeni yazsan da onu da okusam. O kadar. Yazılarında okumaya başlamadan önce tereddüt ettim. Üşengeçlik de diyebiliriz sanırım. Ama başladıktan hemen sonra sayfayı daha aşağı kaydırabilmek için savaş verdim. İnmedi o başka mesele. Demek istediğim bitmelerini istemedim. Umarım başka bir yerden yazmaya devam ediyorsundur ve ben de kendi cahilliğimden dolayı bu yorumu yazıyorumdur. Eğer öyleyse ve bu yazıyı görürsen lütfen söyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman tanrım LP dışındaki bir yazıma yorum yazılmış olması bile mutlu etti beni :) Bir yerlerde yazdıklarım hakkında böyle düşünen birileri olduğunu bilmek güzel. Desteğiniz için teşekkür ederim. Yazmaya devam ediyorum kesinlikle. Sadece rötüş bekleyen yazılarım var ve tamamlamak için ilham gelmesini bekliyorum sanırım :)

      Sil